Hamileliklerin yaklaşık %3’ünde görülen ve anne- bebek ölümlerinin yaygın nedenlerin biri olan gebelik zehirlenmesi, diğer adıyla preeklampsi, her anne adayının mutlaka bilmesi ve gözlem altında tutması gereken önemli bir rahatsızlıktır. Peki, gebelik zehirlenmesi gebeliğin kaçıncı haftalarında ortaya çıkar? Gebelik zehirlenmesinin belirtileri nelerdir? Gebelik zehirlenmesi riski taşıyan durumlar nelerdir? Gebelik zehirlenmesinin türlerinden belirtilerine ve tedavisine kadar merak ettiğiniz tüm ayrıntıları, Budizzz ailesi olarak açıklamaya çalıştık.
Gebelik Zehirlenmesi Nedir?
Genelde hamileliğin 20. haftasından sonra ortaya çıkan ve hamileliğin normal dışı seyretmesine neden olan bir durumdur. Annenin geçirdiği preeklampsi durumuna göre, risk faktörü de değişmektedir; bazı durumlarda anne adayı gebelik zehirlenmesi geçirdiğini dahi fark etmemesine rağmen, bazı durumlarda ölüme varan sonuçlar doğurabilir.
Gebelik zehirlenmesi, hamileliğin 32’nci haftasından önce meydana gelirse ağır ya da erken preeklampsi olarak da bilinen erken gebelik zehirlenmesi, 32’nci haftadan sonra gerçekleşir ise geç gebelik zehirlenmesi olarak sınıflandırılır.
Erken ve Geç Gebelik Zehirlenmesi Arasındaki Farklar
Gebelik zehirlenmesi, diğer adıyla preeklampsi, genellikle gebeliğin ikinci yarısında ortaya çıkan bir durumdur. Ancak bu rahatsızlık, başlangıç zamanına göre iki farklı kategoride incelenir: erken gebelik zehirlenmesi ve geç gebelik zehirlenmesi. Bu iki tür, hem belirtileri hem de anne ve bebek üzerindeki etkileri açısından farklılık gösterir.
Erken Gebelik Zehirlenmesi
Erken gebelik zehirlenmesi, genellikle gebeliğin 32. haftasından önce ortaya çıkar ve daha ağır seyreden bir durumdur. Bu tür, plasentanın işlevinde yaşanan ciddi sorunlarla ilişkilendirilir. Erken gebelik zehirlenmesinin özellikleri şöyle sıralanabilir:
- Rahim ve plasenta arasındaki kan akışı bozulur, bu da bebeğin yeterince beslenmesini ve oksijen almasını zorlaştırır.
- Annenin böbrek, karaciğer ve beyin fonksiyonları olumsuz etkilenebilir. Bu tür durumlarda erken doğum gerekebilir.
- Şiddetli ödem, kontrol edilemeyen tansiyon, görme bozuklukları ve karaciğer sorunları sık görülür.
- Daha agresif tedavi yöntemleri gerektirebilir ve genellikle anne ile bebek için daha büyük riskler barındırır.
Geç Gebelik Zehirlenmesi
Geç gebelik zehirlenmesi ise 32. haftadan sonra ve genellikle gebeliğin son dönemlerinde ortaya çıkar. Bu tür genellikle daha hafif bir seyir gösterir ve erken teşhisle kontrol altına alınabilir. Geç gebelik zehirlenmesinin özellikleri şunlardır:
- Ödem ve tansiyon yüksekliği gibi semptomlar daha az şiddetlidir.
- Plasenta sorunları daha az görülür; ancak yine de bebeğin büyüme ve gelişme hızı etkilenebilir.
- Daha erken teşhis edilip, düzenli takiplerle anne ve bebek sağlığı korunabilir.
- Bebek doğuma daha yakın bir zamanda olduğu için erken doğum riskleri daha düşüktür.
Erken ve geç gebelik zehirlenmesi arasındaki en temel fark, annenin ve bebeğin sağlığı üzerindeki etkileridir. Erken gebelik zehirlenmesi genellikle daha tehlikeli kabul edilirken, geç gebelik zehirlenmesi kontrol altına alınabilir bir durumdur. Ancak her iki türde de düzenli doktor kontrolleri, hem anne hem de bebek için hayati önem taşır.
Gebelik Zehirlenmesi Nasıl Meydana Gelir?
- Sebebi bilinmeyen bir uyaran nedeniyle anne adayının tansiyonu yükselmeye başlar.
- Bu süreçte yaşanan aşırı su tutumu, damar yatağında bozulmaya neden olur ve rahim yatağındaki ince arterler daralmaya başlar.
- Damar yatağının bozulması damar içinde olması gereken sıvıların vücut boşluklarına kaçmasına ve anne adayının vücudunun şişmesine neden olur.
- Ayrıca, ince arterlerin daralması, plesantanın bebeği beslemesini zorlaştırır.
- Yaşanan gebelik zehirlenmesinin ağırlık durumuna göre, anne ve bebek bu süreci hafif atlatabilir hatta annenin preeklampsi geçirdiğini fark etmemesi dahi mümkündür.
- Ağır seyreden bir gebelik zehirlenmesi ise karaciğer yırtılması, beyin kanaması ya da böbrek yetmezliği gibi sonuçlar doğurabilir hatta ölüme neden olabilir.
- Bütün bu olumsuz durumlardan ve risklerden sakınmak için, her anne adayının gebelik zehirlenmesi belirtilerini ve risk grubunda olup olmadığını bilmesi gerekmektedir.
Gebelik Zehirlenmesi Riski Oluşturan Durumlar
- 35 yaş üstü hamileliklerde
- 18 yaşından küçük hamileliklerde
- İlk gebeliklerde
- Tedavi yoluyla gerçekleşen hamileliklerde
- 4’ten fazla gebeliklerde
- Annenin ideal kilosunun üstünde olması durumunda (özellikle vücut kitle indeksi 30’un üzerinde ise)
- İkiz ve diğer çoklu gebeliklerde
- Annenin kronik böbrek rahatsızlığı olduğu durumlarda
- Anne adayının ailesinde gebelik zehirlenmesi hikayesi olduğu ya da annenin daha önce gebelik zehirlenmesi yaşadığı durumlarda
- Annenin tip 1 diyabet, hipertansiyon ya da gebelik şekeri yaşadığı durumlarda
- Damar rahatsızlığı bulunan anne adaylarında
Gebelik zehirlenmesinin tanısında annenin öyküsünün ayrıntılı olarak bilinmesi çok önemlidir; ayrıca, gebelik zehirlenmesi riski oluşturan bir hamileliğiniz varsa bunu bilmek ve preeklampsi belirtilerini takip etmek de riski azaltır ve erken tedaviyi kolaylaştırır. Hastalığın seyrine ve erken teşhise bağlı olarak gebelik zehirlenmesi, ayakta tedavi edilebilen ve hafif atlatılan bir durum olabilir.
Gebelik Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?
- Damar yatağının bozulması sonucunda meydana gelen vücuda sıvı dolmasından kaynaklı, ödem ve şişkinlik
- Görme bozuklukları (özellikle bulanık görme ya da ani körlük)
- Yüksek tansiyon (Özellikle gebelik tansiyonunuz varsa, düzenli doktor kontrollerini aksatmamanız tavsiye edilir.)
- Bilinç bulanıklığı ya da unutkanlık gibi anormal bilişsel belirtiler
- Mide üstünde ve karnın sağ üst bölümünde aniden beliren şiddetli sancılar
- Bebeğin hareketlerindeki ani azalmalar
Erken teşhisi kolaylaştırmak için gebelik zehirlenmesi belirtilerini bilmek ve yakından takip etmek, en az doktor kontrollerini aksatmamak kadar önemlidir. Her ne kadar gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) genellikle gebeliğin 11. ve 13. haftalarında gerçekleştirilen doktor kontrollerinde teşhis edilse ve tedavi süreci başlatılsa da aksi durumlar da göz önüne alınmalı ve takip edilmelidir.
Yukarıda sıralanan gebelik zehirlenmesi belirtileri, çok yaygın belirtiler olsa dahi hamileliğin normal seyrinden kaynaklanan bazı değişimler ile karıştırılma ihtimalleri vardır. Örneğin, bebeğin hareketlerindeki azalma, hamileliğin son haftalarına yaklaştıkça bebeğin yeri daraldığı için oldukça normal bir durumdur. Aynı şekilde, hamilelikte yüksek tansiyon da her zaman gebelik zehirlenmesi yaşandığı anlamına gelmemektedir.
Hamilelik süreciniz boyunca, içinde bulunduğunuz gebelik haftasında beklenen hamilelik semptomları hakkında bilgi almak ve vücudunuzdaki değişimleri takip etmek için Hafta Hafta Gebelik rehberimizi takip edebilirsiniz.
Gebelik Zehirlenmesi Hakkında Önemli Bilgiler
- Gebelik zehirlenmesi belirtileri daha baş göstermemesine rağmen, doktor kontrollerinde bulgulara rastlanabilir. Bu sebeple, gebelik süreciniz boyunca rutin doktor kontrollerinizi ve yaptırmanız gereken testleri aksatmamanızı tavsiye ederiz. Özellikle, gebeliğin 11. ve 12. haftalarında gerçekleştirilen gebelik kontrollerinde, gebelik zehirlenmesi fark edilebilmekte ve birçok ciddi durumun önüne geçilebilmektedir.
- Gebelik zehirlenmesi, genellikle genç yaştaki anne adaylarında görülse de doğrudan genç anne adayı olmakla alakalı bir durum değildir. Genç yaştaki anne adaylarında daha sık görülme sebebi, ilk gebeliklerdeki yaygınlığından kaynaklanmaktadır. Bu sebeple, yaş grubunuz nedeniyle endişelenmenize her zaman gerek yoktur.
- Gebelik zehirlenmesi birçok anne adayını korkutsa dahi vakaların yalnızca dörtte biri şiddetli geçmekte, diğer vakalar erken teşhis ile kolayca tedavi edilmekte hatta çoğu durumda yalnızca takip gerektirmektedir.
- Gebelik zehirlenmesini hafif atlatmak için tavsiye edilen önlemlerden en önemlileri, magnezyum ve kalsiyum eksikliklerinin tedavisinde gecikmemektir.
Gebelik Sürecinde Preeklampsi Önlemleri
Preeklampsi tamamen önlenebilir bir durum olmamakla birlikte, alınacak bazı önlemler sayesinde risklerin azaltılması mümkündür. Hem hamilelik öncesinde hem de hamilelik sırasında dikkat edilmesi gereken bu noktalar, anne ve bebeğin sağlığı için kritik önem taşır.
Aşırı tuz tüketimi tansiyonu artırabileceği için, öncelikle tuz alımı kontrol altına alınmalıdır. Magnezyum ve kalsiyum eksiklikleri preeklampsi riskini artırabilir; bu mineralleri içeren besinler tüketilmeli ya da doktor kontrolünde takviyeler alınmalıdır. Ayrıca, antioksidan tüketimine de özen gösterilmeli ve yeşil yapraklı sebzeler, meyveler ve tam tahıllar gibi besinler beslenme grubuna dahil edilmelidir.
Gebeliğin başından itibaren düzenli doktor kontrolleri yapmak, preeklampsi gibi durumların erken teşhis edilmesini sağlar. Örneğin, idrarda protein seviyelerinin kontrol edilmesi, preeklampsinin erken belirtilerini tespit etmeye yardımcı olur ve erken tedavi ile semptomlar kontrol altına alınabilir. Ayrıca, doktor kontrollerinde yapılan tansiyon vb. ölçümler, gebelik zehirlenmesi risk faktörlerini kontrol altına almayı kolaylaştırır.
Yürüyüş, yoga gibi düşük etkili egzersizler kan dolaşımını düzenler ve tansiyonun dengede kalmasına yardımcı olarak, gebelik zehirlenmesi riskini düşürür. Ayrıca, stres yönetimi, nefes egzersizleri ve meditasyon gibi mental aktiviteler de preeklampsi riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Hamilelikte kilo alımı normal bir süreçtir; ancak aşırı kilo alımı, preeklampsi riskini artırabilir. Bu nedenle, anne adaylarının doktorlarının önerdiği kilo aralığında kalmaları önemlidir.
Anne adayında kronik hastalıklar (diyabet, hipertansiyon vb.) varsa, bu durumlar hamilelik öncesinde ve sırasında kontrol altına alınmalıdır. Özellikle ilk gebeliklerde ya da çoklu gebeliklerde doktor tavsiyelerine daha dikkatli uyulmalıdır. Bu önlemler, gebelik sürecini daha sağlıklı bir şekilde geçirmenize yardımcı olur. Ancak her durumda en önemli şey, uzman bir doktorun rehberliğinde hareket etmektir.
Sıkça Sorulan Sorular
Preeklampsi Nedir?
Hamileliklerin yaklaşık %3’ünde görülen ve anne- bebek ölümlerinin yaygın nedenlerin biri olan gebelik zehirlenmesi, diğer adıyla preeklampsi hamileliğin 20. haftasından sonra ortaya çıkan ve hamileliğin normal dışı seyretmesine neden olan bir durumdur.
Gebelik Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?
Gebelik zehirlenmesinin başlıca belirtileri, bilinç bulanıklığı, yüksek tansiyon, bebek hareketlerindeki ani azalma ve vücutta anormal ödem ve şişkinliktir.
Gebelik Zehirlenmesi Nasıl Anlaşılır?
Gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) genellikle gebeliğin 11. ve 13. haftalarında gerçekleştirilen doktor kontrollerinde teşhis edilse ve tedavi süreci başlatılsa da 32. haftadan sonra da geç preeklampsi olarak ortaya çıkabilir.
Gebelik Zehirlenmesinin Sonuçları Nelerdir?
Gebelik zehirlenmelerinin yalnızca dörtte biri şiddetli geçmekte, diğer vakalar erken teşhis ile kolayca tedavi edilmekte hatta çoğu durumda yalnızca takip gerektirmektedir.
Preeklampsi bebeğe zarar verir mi?
Evet, verebilir. Preeklampsi plasentaya giden kan akışını kısıtlayarak, bebeğin daha az oksijen ve besin almasına yol açabilir. Bu durum, doktor tavsiyelerine uyulmadığında ve gerekli tedavi takip edilmediğinde; büyüme geriliği, erken doğum veya ciddi vakalarda ölü doğum gibi sonuçlara neden olabilir.
Preeklampsi ile eklampsi arasındaki fark nedir?
Preeklampsi, genellikle yüksek tansiyon ve idrarda protein bulunması ile sınırlıdır. Eklampsi ise preeklampsinin ilerlemiş bir şeklidir ve nöbetlerle kendini gösterir. Eklampsi, hem anne hem de bebek için hayati risk taşır ve acil tıbbi müdahale gerektirir