İÇERİK TABLOSU |
Minimalizm Ne Demektir? |
Minimalizmin Tarihi |
5 Adımda Minimalizm Nasıl Uygulanır? |
Günümüz şehir yaşamında iç huzurumuzu bulmak giderek zorlaşıyor ve insanlar minimalist yaşam tarzına adapte olarak modern dünyanın getirilerinden arınmaya çalışıyorlar. Peki, minimalizm nedir, minimalist yaşam tarzı ne demektir ve minimalizm nereden gelir? Gelin bu soruların cevaplarını hep birlikte bulalım.
Minimalizm Ne Demektir?
Öncelikle minimalizm kelimesinin anlamına odaklanalım. Minimalizm aslında ‘sadeleşme’ olarak Türkçe’ye çevrilmektedir ve sanattan hayat tarzına kadar birçok alanda karşımıza çıkmaktadır. Buradaki sadeleşmekten kasıt, sadeleşerek niteliğe önem vermek ve nicelikten uzaklaşmaktır; yani daha az ama daha değerli şeylere sahip olmak da denebilir. Minimalist felsefenin bu sadeleşme yaklaşımı sosyal ilişkilerimizden ev düzenine kadar birçok konuda uygulanabilir.
Sade ama basit olmayan, yalın ama yavan olmayan bir güzellik anlayışıdır.
HEGEL
Minimalizm Nedir?
Minimalizm felsefesi sadeleşme ve sadeliği ön plana çıkararak daha huzurlu ve nitelikli bir yaşam biçimi elde etmeyi hedeflemektedir.
Minimalist yaşam tarzının en iyi özeti ‘Daha az sahiplik daha fazla huzur!’ şeklinde yapılabilir. Can Yücel kendisini minimalist olarak tanımlamasa da ‘Bağlanmayacaksın’ isimli şiiri minimalizmi çok güzel özetlemektedir.
Bağlanmayacaksın
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
‘O benim.’ diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
Can Yücel
Minimalizm Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır?
Görsel sanatlar ve müzikte giderek popülerleşmesi nedeniyle minimalizm ismini dünyaya 1960’lı yıllarda duyurmuştur. Ancak, minimalist felsefenin tarihi bilinenden çok daha eskiye dayanmaktadır ve antik Uzakdoğu felsefelerinde sıklıkla karşımıza çıkmaktadır.
Özellikle, Zen felsefesinde kendine sıklıkla yer bulan minimalist yaşam tarzı zaman zaman Antik Yunan öğretilerinde ve hatta Müslümanlıkta da karşımıza çıkar. Ancak, yaşam tarzı olarak en çok Japon kültürüne uygundur ve bu nedenle uzun yıllar boyunca Japonya’da benimsenmiş ve uygulanmıştır. Bu nedenle de genellikle Japon Meditasyonu ile anılmaktadır.
Sanatta Minimalizm
Minimalizm felsefesi sanatta etkilerini 1960’lı yıllarda göstermeye başlamıştır ve ilk örneği olarak Kazimir Maleviç’in 1915 yılında yaptığı ‘Siyah Kare’ eseri kabul edilmektedir. Bu akım aslında soyut dışavurumculuğun şekle ve duyguya verdiği vurguya bir tepki olarak ortaya çıkmıştır ve biçimdense niteliğe odaklanmayı hedeflemiştir. Daha çok resim ve heykel alanlarında uygulansa da müzik ve edebiyatta da biçimciliğin sınırlarını aşmayı hedeflemiş ve modern sanata büyük katkılar sunmuştur.
5 Adımda Minimalizm Nasıl Uygulanır?
Öncelikle ‘Herkes minimalist olabilir mi?’ sorunu yanıtlamakla başlayalım: tabii ki “Evet!” Ancak, bu herkesin iç huzuru ya da mutluluğu minimalizm ile bulacağı ya da sahip olmanın bireyleri mutlu etmemesi gerektiği anlamına gelmez. Günümüz tüketim toplumunda satın alma ve sahiplik üzerine kurulan mutluluk algısı sandığımızdan çok daha güçlü olabilir ve kırmak zaman alabilir. Bu nedenle minimalizmi uygulamaya küçük adımlarla başlamak en doğrusudur.
Ancak minimalist yaşam tarzını benimsemenin önemini Fight Club filmindeki Tyler Durden repliği ile de hatırlatmak isteriz:
Sahip olduğun her şey, en sonunda gün gelir sana sahip olur; ancak, her şeyini kaybettikten sonra, her şeyi yapmakta özgürsün.
Minimalizmin ne olduğunu kavradıktan sonra minimalist yaşam tarzı için tek yapmanız gereken aşağıdaki adımları incelemek ve sizin yaşam tarzınıza uygun olanları uygulamaya başlamak!
Adım 1: Yüklerimizden Kurtulalım!
Nasıl minimalist olunur? sorusunu cevaplamak yerine, direkt işe koyulalım: tek yapmamız gereken evdeki tüm eşyalarımızı bulmak, özellikle de aylardır kullanmadıklarımızı ve aşağıdaki soruları soralım.
-
Bu eşyayı en son ne zaman kullandım?
-
Peki, bir daha ne zaman kullanacağım?
-
Temizliği ya da bakımı için ne kadar zaman harcıyorum?
-
Buna gerçekten ihtiyacım var mı?
-
Benim için manevi bir değeri var mı?
Sorularımızın cevaplarına göre o eşyayı bağışlamak, değiş- tokuş pazarlarına gidip daha çok ihtiyacımız olan bir maddeyle değiştirmek (Farklı bir deneyim daha ekleyebiliriz hanemize: değiş-tokuş pazarı ziyareti!) vb. tüm çözüm yollarını deneyebiliriz: Unutmayalım ki amacımız yüklerimizden kurtulmak.
Adım 2: Dolap Temizliği
Bir gün bana olur ya da özel bir günde giyerim, diye beklettiğimiz bütün o kıyafetler… Ya da çok güzel olduğu için aldığımız ama asla kombinleyemediğimiz ayakkabılar, kemerler… Hepsi ama hepsi hayatımızdan zaman çalıyor ve biz dolabımızı temizlemediğimiz sürece de çalmaya devam edecek.
Bugün kendimize bir iyilik yapalım ve bu zaman aşırıcıların hepsinden kurtulalım. Temiz durumda olanları ayırıp daha çok ihtiyacı olan birine verelim ya da değiş tokuş deneyimimiz için kullanalım. Böylece, hem sabahları “Ne giyeyim?” derdinden kurtulup her şeyle kombinlenebilen o müthiş parçaları keşfedelim hem de dayanışma kültürünün getirdiği mutluluğu kucaklayalım.
Yalnızca eşyalarımız değil, mutluluklarımız da paylaştıkça çoğalır
Adım 3: Alışveriş Listesi
Evet, yanlış duymadınız: annelerimiz babalarımızın bu değerli alışkanlığını yeniden edinelim. Alışveriş listesi ile yola çıkmak yalnızca ihtiyacımız olmayanları tüketmemizi engellemez, aynı zamanda alışveriş ve planlama için ayırdığımız zamanı da yarı yarıya indirir.
Her hafta başında o haftanın yemek planını yapar ve eksik listesiyle alışverişe çıkarsak hem dolapta bozulan gıdalarla uğraşmayız hem de “Ne yemek yapsam?” sorusu için harcadığımız zamandan tasarruf ederiz.
Kıyafet alışverişlerimizde de her sezon başında eksiklerimizi belirleyebilir ve sezon öncesi bu eksiklerimizi tamamlayabiliriz. Böylece her mevsim geçişinde uygulamalarda kıyafet arama, markaların yeni sezon ürünlerine göz atma gibi zaman aşırıcılardan kurtulabiliriz. Bu karar hem zamanımıza hem de bütçemize faydalı olacak, emin olabilirsiniz.
Adım 4: Dayanışma ve Değiş Tokuş Kültürü
Olmazsa olmazlarımızdan biri de dayanışma kültürü olmalı. Evet, o elbiseyi çok beğendik ve doğum günümüzde giymek istedik; ama sonrasında aylarca dolabımızda beklemesine gerek var mı? Daha çok ihtiyacı olan birine vermek, bir arkadaşımız ile paylaşmanın vereceği mutluluğu düşünelim bir de?
Ya da daha önce hiç katılmadığımız değiş-tokuş etkinliklerinde elde edeceğimiz yeni deneyimleri ve anıları? Belki de bu etkinlikler tam bize göredir ama henüz farkında bile değilizdir; denemeye değer değil mi?
Adım 5: Sosyal Medya Temizliği
Gün boyu yıllardır görmediğimiz insanların hayatları hakkında bildirimler alıyor, gittikleri gezdikleri yerlere, yediklerine içtiklerine maruz kalıyoruz ve farkında bile olmadan bu ayrıntılar ile saatlerimizi heba ediyoruz. Halbuki buna ihtiyacımız var mı? Aynı vakti günlük 10 dk’lık meditasyonlar yaparak, merak ettiğimiz bir yemeğin tarifini deneyerek ya da kendimizi geliştirmek istediğimiz bir alanda kurs alarak harcayamaz mıyız? Kesinlikte “Evet”.
Adım 6: Bildirimlere Son
Telefonlarımızdan, bilgisayarımızdan gelen sonsuz bildirimlerden de arındık mı tamamdır! Sosyal medya bildirimleri olmadan, bize işlerimizi hatırlatan mailler olmadan yatağa girmek; yalnızca kendimize odaklanmak ya da sakin bir uyku müziği ile uykuya dalmak… Hayal gibi değil mi, ama değil ve değişim bizim ellerimizde.
Kaç yaşında olursak olalım gece yatağımıza girdiğimizde yalnızca sessizliğe, huzurlu bir uyku meditasyonuna ya da mutlu bir uyku hikayesine ihtiyacımız var; sürekli bizi bölen bildirimlere değil. Sabah rutinimizde ise rahatlatıcı bir doğa sesi ile uyanmak, sağlıklı bir kahvaltı ya da sabah meditasyonu… Saatler sonra ilgilenmemiz gereken işlerle ya da o an aklımızda bile olmayan insanlarla ilgili bildirimlere değil.
Bildirimlere de son verelim ve hayatımızda kendimize daha fazla yer açalım. Unutmayın değişim yalnızca bizim elimizde!
Sıkça Sorulan Sorular
Minimalizm nasıl uygulanır?
Minimalist yaşam tarzını uygulamak için yalnızca aşağıda sıralanan basit adımları hayatınıza adapte etmeniz yeterli olacaktır. Sonrasında minimalizmin hafifliği zaten sizi sarmalayacak ve yeni huzurlu hayatınız için kendiniz adımlar atmaya başlayacaksınız.
Minimalist yaşam tarzı ne demektir?
Sadeliğin ve niceliktense niteliğin ön planda tutulduğu yaşam tarzına minimalizm adı verilir; yani daha az sahiplik ve daha çok anı, özgürlük olarak özetlenebilecek bir yaşam tarzı ve estetik anlayıştır.
Minimalist ev dekorasyonu nedir?
Ev dekorasyonunda minimalizm ihtiyaç olmayan eşyaların evde bulundurulmaması ve daha az eşya ile daha kullanışlı bir ev ortamı yaratmayı hedeflemektir. Kullanılmayan eşyaları başkalarına armağan etmek ve daha kaliteli ama daha az eşya ile evimizi dizayn etmek, minimalist ev dekorasyonunun olmazsa olmazıdır.
Minimalizm nereden çıkmıştır?
Minimalist felsefe antik Uzak Doğu kültürüne ve Zen Budizmi felsefesine dayanan bir pratik olsa da Yunan kültüründe ve İslam felsefesinde de sıklıkla karşımıza çıkar. Popülerliğini ise 1960’lı yıllarda elde etmiştir ve özellikle Japon yaşam tarzı ile anılmaya başlanmıştır.
Sanatta minimalizm nedir?
Minimalizmin sanattaki ilk yansıması Kazimir Maleviç’in 1915 imzalı Siyah Kare tablosu olarak kabul edilmektedir. Aslında soyut dışavurumculuğun şekle ve duyguya yaptığı aşırı vurguya tepki olarak ortaya çıkmıştır.
Neden minimalizm ve minimalist yaşam tarzı?
Minimalizm hayatta eşyalara ve nesnelere değil, anılara ve deneyimlere odaklandığı için geniş kesimlerce benimsenmiştir. “Neden minimalist yaşam tarzı?” sorusunun cevabı mutluluğun sahip oldukça değil, deneyim biriktirdikçe artacağı gerçekliğinde yatmaktadır.